Alkolün Zararları
Alkolün zararları. Dünya Sağlık Örgütü‘nün verilerine göre, dünya çapında alkolik 76 milyon insan yaşıyor. Ayrıca alkol, her yirmi beş kişiden birinin ölüm nedenidir. İnsanlar kendilerini öldüren bir şeye nasıl bağlanırlar? Sağlık uzmanlarına göre, özel hayattaki sorunlar veya zorlu bir çalışma hayatı, birini alkole itmediğini söylüyor:
İş hayatındaki stres de alkolizm gibi bir hastalık. Yapılan araştırmalara göre, işyerindeki sorunlardan kaçmak isteyen, düzensiz bir yaşam tarzına sahip olan ve hayattaki zorluklarla başa çıkamayan kişilerin alkole sığındığı ortaya çıkıyor. Bununla birlikte, aşırı alkol tüketimi vücuttaki bazı metabolik değişikliklere neden olur, stresi artırır ve organlarda sağlık sorunlarına neden olur. Bu nedenle bu en uygun yöntem değildir.
Örneğin, merkezi sinir sistemimiz üzerinde zararlı bir etkisi vardır; alkol aldıktan sonra kendimizi kontrol edemememizin nedeni budur. Konuşma sorunlarına neden olur ve sağlıklı düşünmenizi engeller. Uyku kalitesi ve düzeni bozulur. Erken uyanmanıza, uyku apnesinin şiddetlenmesine ve içinde yaşıyormuş gibi hissetmenize neden olur.”
Sağlık uzmanları “Bu noktada alkole veda edilmesi gerekmez mi?” sorusuna verdiği yanıtta, “Söyleyeceklerim, asla ‘içmeye devam etsinler’ anlamına gelmez yalnızca tıbbi bir gerçek, alkol bağımlılarının içmeyi bıraktıklarında mutsuz bir döneme girdiklerini söylüyor.” Özellikle alkolizm ve depresyon teşhisi konmuş kişiler, içmedikleri zaman daha fazla üzüntü çekerler. Alkol, depresyonun uzun süren duygularını bastırdığından, alkolü bırakmak bu duyguları da ortadan kaldırır.
İçki bağımlıları olmadan sosyal yaşama katılamıyor, depresyondan mustarip alkolikler ise daha da zor. Depresyonda olmanın kötü düşünceleri de içmeyi motive edebilir.”
Yeme Alışkanlıklarında Alkolün Zararları
Sağlık uzmanları, alkol ve sağlıksız beslenme arasında bir bağlantı olduğunu belirtiyor: “Alkol alanların beslenme sorunları alkolün etkileriyle doğrudan bağlantılı. Alkolü yiyecek olarak kullandıkları için az ve yetersiz yiyorlar. Bir gram alkol yedi kalori içerir, ancak hiçbir protein, vitamin veya mineral içermez. Daha da önemlisi, ister alkolik olsun ister akşamları mezelerin eşlik ettiği yemeklerde içsin, alkol kullanan hemen herkes belirli beslenme alışkanlıkları gösterir.
Hayvansal protein içeren gıdalara daha fazla yöneliyorlar ve yeterince sağlıklı beslenmiyorlar. Daha sert içkiler daha az besin içerir ve daha az fayda sağlar. Tabii başka şeyler de var. Alınan alkol miktarı, ne kadar sık içildiği, içilen içkinin türü ve hatta içkinin yemeklerle birlikte mi yoksa tek olarak mı içildiği bile kişinin diyet programını etkiler. Bu nedenle sağlık sorunları ortaya çıkar.
Küçük bir örnek: Yüksek kalorili gıdaların tüketilmesi, karaciğer hastalıkları, özellikle de karaciğer yağlanmasına neden olur. Karaciğer yağlanması olan ve içmeye devam edenlerin yüzde 65’i sirozlu olabilir.”
Alkolün Kan Şekeri Üzerindeki Etkisi ve Zararları
Alkol alanların bilinen, klasik sorunları da vardır. Kan şekerinin beklenmedik bir şekilde düşmesi gibi hipoglisemi meydana getirir. Bununla birlikte, sağlık uzmanları, sorunun çok daha karmaşık olduğunu belirtiyor: “Alkol tüketimi ve hipoglisemi ayrılmaz ikili… Kan şekeri düştüğünde, insanlar kan şekerini yükselten yiyeceklere, özellikle de alkole daha fazla ilgi gösterirler.
Alkolün zararları; hipoglisemi ve halsizlikle sonuçlanır. Ardından, anksiyete, depresyon, titreme, asabiyet hali, huysuzluk, sinirlilik, zihinsel karmaşa, durmadan bir şeyler yeme isteği, ruh halinde değişimler, terleme ve soluksuz kalma gibi belirtiler gözlemlenmeye başlıyor.
Bu, içki içmeyi bırakmış kişilerde görülen ve İngilizce’de “dry drunk syndrome” olarak adlandırılan bir durumdur: bir kişi içki içmez ama belirtileri gösterir. Adeta sigara içmez. Ve bunun nedeni de kan şekerinin düşmesidir. Çünkü kan şekeri düştüğünde nörotransmitterler (sinir ileticileri) de dibe vurur.”
Şunu unutmamak gerekir ki alkolün zararları arasında en önemlisi sinir sisteminde yıpranmalara neden olmasıdır.
Alkolün Sindirim Sistemine Zararları ve Etkisi
Sağlık uzmanları, alkolün zararlarının sindirim sistemini de doğrudan etkilediğini belirtiyor: “Sindirim ağızda başlar ve kalın bağırsakta noktalanır.” Bu uzun bir yol ve alkol hemen her yerde zarar verebilir. Tek tek sıralamak gerekirse, bunlar;
Dilde enflamasyon, üst sindirim sistemine ve aşırı beslenmeye bağlı olabilir. Yutakta veya özofagus‘ta ülserler olabilir. İleri aşamalarda yutakta varisler ve ölümcül kanamalar meydana gelebilir.
Midede Helicobacter pylori bakterisinin üremesini teşvik eder. Bu nedenle gastrit ve ülser oluşur. Ayrıca alkol, reflü gelişme olasılığını artırır. Midenin boşalmasını geciktirdiğinden mide rahatsızlıklarına neden olabilir.
Bu, ince bağırsakta bağırsak hareketlerinin bir sonucudur. Vücut için hayati önem taşıyan çok sayıda besin emilemez. Bunun sonucunda ciddi tıbbi sonuçlar olan beslenme bozuklukları ortaya çıkar.
Kalın bağırsakta, özellikle alkol bağımlılığının ileri evrelerinde, bağırsak hareketlerinin bozulmasına neden olur. Karaciğer hasarı ile hemoroid (basur) ilişkili olabilir.
Pankreas enzimleri sızabilir. Bu da pankreas kanalının tıkanmasına neden olur ve bu da akut ve kronik pankreatitle sonuçlanır. Pankreatit, tekrarlayan ve ciddi bir hastalık olduğunu unutmayın.
Alkol tüketenlere sağlık uzmanların’dan tavsiyeler
Kendinize bir “yeme ve beslenme planı” oluşturun ve bunu uygulayın. Kahvaltı, öğle yemeği ve akşam yemeği dahil olmak üzere İki öğün ara öğününüz olmalıdır. Bir süre sonra, alkol alanların yemekten anladığı şey artık “beslenme” değildir. Açlıklarını daha da bastırıyorlar. Bundan kaçınmak için bir beslenme programı gereklidir.
Her öğünde “sağlıklı ve besleyici” yiyecekler tüketin. İyi beslenen insanlar duygusal dalgalanmalardan daha az etkileniyor. Alkolik insanlar düzenli olarak ve sağlıklı bir şekilde beslenirse, duygusal dalgalanmalara ve alkolün zararlarına daha az maruz kalırlar. Bu nedenle alkol tüketimini artırmaz veya yemekten vazgeçmez.
Yukarıda da belirttildiği gibi, hipoglisemi ve alkol birbirinden ayrılmaz ikilidir. Hipoglisemi, düşük kan şekeri seviyeleri ve duygusal dalgalanmalar, kişiyi alkole daha fazla bağımlı hale getirir. Şeker ve alkol, beynin dopamin seviyelerini aynı şekilde etkiler: hızla mutlu olursunuz, aynı hızla dibe vurursunuz ve giderek depresyona girersiniz.
Kahveyi azaltın! Alkol içenler, “ayılmak” için kahveyi tercih eder, ancak bu doğru değil. Kafeinin kan şekerini düşürme gibi bir yan etkisi vardır, bu nedenle günde bir kupa tüketmek idealdir.
Sindirimi kolay gıda seçin. Bu yiyecekler pirinç ve yulaf ezmesi içerir. Aşırı miktarda sebze ve meyve tüketin.
Düzenli olarak vitaminler alın. çünkü alkol tüketen insanlarda B vitamini ve D vitamini eksikliği vardır. B vitaminleri, vücudumuzun yediklerimizden enerji elde etmesini sağlar, D vitamini ise tiyamin mineralinin tüketimini düzenler, bu da kalsiyumun ve nörolojik sistemin sağlıklı çalışması için gereklidir.
Yani alkolün zararlarından hızlı bir şekilde kurtulabilmek için vücuda vitamin ve mineral takviyesi yapmalısınız.